senarist öldü. yazılan yazıldı. şimdi şekle sokma zamanı. havada enerji var. cihan en çok da bunu sağlamak istedi. bir enerji oluşturmak için çalıştı. o enerji şimdi var. o bir senarist veya bir yönetmen olmaya çalışmıyor. bunu en çok ben biliyorum galiba. o aynı hayatı bilen insanları bir araya getirmek istedi. ve "birşey" yapmak. bu bir film. belki bir müzik de olabilirdi. bir oyun olabilirdi. bir yemek olabilirdi. herşey olabilirdi. ortaya çıkan şey herşey olabilir. iyi bir film, kötü bir film, komik bir film... ortaya çıkan şey herhangi bir şey olabilir. özgürlük böyle birşey olsa gerek. bu işe inanmayan insanlar oldu. fazla beklentiye sahip insanlarla tanıştık. "senaryo çok iyi ama keşke başka biri yapsa bu filmi" diyenler oldu. oldu.oldu.oldu. çok kişiyle oturduk konuştuk. bu konuşmalar sırasında ben bu projede bir oyuncu olmaktan çok fazlasına vakıf oldum. bir işi herşeyiyle sahiplenmenin ölçütünü anladım. insanı özgür kılıyor. ne olur ne olur ne olur?
en fazla kötü olur.
daha kötüsü olmaz. hiç birimiz, hiçbir şey kaybetmeyiz. ama bu atmosfer, havaya yayılan bu enerji ve bu müthiş insanlar bir daha bir araya gelmez. belki en kötüsü bu olur.
beklediğimizden daha da hızlı bir şekilde yaklaşık iki ayda filmin ön çalışması yapıldı. birbirini tanımayan insanlar biraraya geldi. hala projenin içinde olup birbirini tanımayan insanlar var. hala bir yolculuk var. ilk filmini yapan genç profesyoneller var. bir daha böyle bir özgürlüğünün olamayacağına inanan insanlar var. bize inanan sponsorlar var, oyuncular var, kameramanlar va. çok insan var.
hergün çoğalıyoruz. hergün yeni bir fikir yeni bir konu konuşuyoruz. konuşacak bir alanımız var. fikrimizin değerli olduğu bir alanımız var.
kocaman bir alanımız var.
herkesin kendini ifade edebildiği bir alan yaratmak istedi cihan. içimde garip bir huzur var. ve hiçbir kaygı yok.
bu yazıyla baks bani benden geçmiştir.
artık kendi yolculuğunu kendisi yazacaktır.
not:
çok mutluyum.